Emily bought a packet of crisps.
- Emily bir paket cips satın aldı.
My father used to drink 4 bottles of beer and smoke 4 packets of cigarettes every day without fail.
- Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
I want to leave these packages for a while.
- Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Tom took the early retirement package the company offered.
- Tom şirketin sunduğu erken emeklilik paketini aldı.
Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
- Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
Tom pocketed the money Mary gave him.
- Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.
My father used to drink 4 bottles of beer and smoke 4 packets of cigarettes every day without fail.
- Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.
The parcel weighs more than one pound.
- Paket yarım kilodan fazla geliyor.
I want to send this parcel at once.
- Bu paketi hemen göndermek istiyorum.
Make a bundle of these clothes.
- Bu giysilerden bir paket yap.
The peddler carried a big bundle on his back.
- Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
Tom picked up takeout on his way home.
- Tom eve giderken bir paket aldı.
What's for dinner tonight? We'll be having takeout from your favorite Chinese restaurant.
- Akşama ne yemek var? En sevdiğin Çin lokantasından paket servis yaptıracağız.