Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

paketlenmek

listen to the pronunciation of paketlenmek
Türkçe - İngilizce
to be packaged; to be made into a parcel; to be put into a carton; to be wrapped up
wrap
paketle
{f} packaged
paketle
{f} wrapping

I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents. - Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.

paketle
{f} packed

Are your bags packed? - Çantaların paketlendi mi?

I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags. - Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.

paketle
{f} trussed
paketle
{f} truss
paketle
{f} wrapped

I have a gift that needs to be wrapped. - Paketlenmesi gereken bir hediyem var.

paketle
bundling
paketle
prepack
paketle
{f} pack

Pack them in the box. - Kutusunda paketleyin.

Tom seems to have packed everything but the kitchen sink. - Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.

paketle
package

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

Good things come in small packages. - İyi şeyler küçük paketlerde gelir.

Türkçe - Türkçe
(Atasözü) kıskıvrak yakalanıp kaçamayacak duruma getirilmek
Paketleme işine konu olmak
paketlenme
Paketlenmek işi
paketlenmek