paket

listen to the pronunciation of paket
Türkçe - İngilizce
package

Tom wrapped the package and tied it with strings. - Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.

Tom took the early retirement package the company offered. - Tom şirketin sunduğu erken emeklilik paketini aldı.

packet

Soon you are going to receive a valuable packet. - Yakında değerli bir paket alacaksınız.

Emily bought a packet of crisps. - Emily bir paket cips satın aldı.

pack

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

Tom wrapped the package and tied it with strings. - Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.

(Tıp) pocket

Tom pocketed the money Mary gave him. - Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.

(Argo) bluey
(Bilgisayar) packets

My father used to drink 4 bottles of beer and smoke 4 packets of cigarettes every day without fail. - Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.

parcel

The parcel was delivered yesterday. - Paket dün teslim edildi.

The parcel weighs more than one pound. - Paket yarım kilodan fazla geliyor.

takeaway
takeout

I got a takeout salad for lunch. - Öğle yemeği için bir paket salata aldım.

What's for dinner tonight? We'll be having takeout from your favorite Chinese restaurant. - Akşama ne yemek var? En sevdiğin Çin lokantasından paket servis yaptıracağız.

slang buttocks, ass
pack, packet (container)
parcel, package; pack, packet
package, parcel
cover
(Atasözü) ass
book

Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package. - Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar

bundle

Make a bundle of these clothes. - Bu giysilerden bir paket yap.

The peddler carried a big bundle on his back. - Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.

paket servis
takeaway
paket yaptırıp götürmek
take away
paket etmek
package
paket adı
(Bilgisayar) package name
paket ayrıntıları
(Bilgisayar) package details
paket açmak
open
paket açılıyor
(Bilgisayar) unpacking
paket ağı düğümü
(Bilgisayar,Teknik) packet network node
paket ağırlığı
(Bilgisayar) package weight
paket başlığı
(Bilgisayar,Teknik) packet header
paket boyutu
(Bilgisayar) packet size
paket ekler
(Bilgisayar) adds a package
paket etme
packing
paket etmek
parcel up
paket kağıdı
label
paket kopyala
(Bilgisayar) copy package
paket postahanesi
(Ticaret) parcel post
paket postası makbuzu
(Ticaret) parcel post receipt
paket santralı
(Bilgisayar) packet switch
paket tatil
package holiday
paket teklif
(Ticaret) package deal
paket tipi
package type
paket türü
(Bilgisayar) package type
paket yapmak
enroll
paket yapmak
bundle
paket yapmak
pack
paket yapmak
make something up
paket yapmak
wrap up
paket yastığı
(Bilgisayar,Teknik) packet buffer
paket yollama
flooding
paket program
package
paket anahtarlama
packet switching
paket anahtarlama düğüm noktası; PTT ağı
(Askeri) packet switching node; public switch network
paket anahtarlama 
(Telekom) packet  switching 
paket anlaşma
package deal
paket arıtma tesisi
(Çevre) package treatment plant
paket ayırıcı
(Bilgisayar,Teknik) packet disassembler
paket ağ alt yapısı
packet core
paket ağ düğümü
(Bilgisayar) packet data network node
paket birleştirici
(Bilgisayar,Teknik) packet assembler
paket bitleri
(Bilgisayar) pack bits
paket biçiminde hata
(Bilgisayar) error in packet format
paket bombalar
(Askeri) package bombs
paket dağıtımı
packet delivery
paket denetle
(Bilgisayar) check package
paket dönüştürücü
packet converter
paket ekle
(Bilgisayar) add package
paket elevatörü
pack elevator
paket etmek
to package; to make (things) into a parcel; to put (something) into a carton; to wrap (something) up
paket etmek
to parcel up, to package
paket format
packet format
paket formatı
packet format
paket gizliliği
(Bilgisayar) packet privacy
paket gönderme
packet transmission
paket halinde atık
package waste
paket haritası
(Bilgisayar) packet map
paket hizmeti
(Bilgisayar) packet services
paket ipotek
(Ticaret) package mortgage
paket izleme
packet tracing
paket kanalı
pack reservoir
paket kaybı
packet loss
paket kazan
packaged boiler
paket konveyör bandı
pack conveyor belt
paket kâğıdı
wrapper

She opened the condom wrapper. - O prezervatif paket kağıdını açtı.

paket kâğıdı
wrapping paper
paket kâğıdı
wrappings
paket kâğıdı
packing paper
paket kâğıdı
wrapping
paket lastiği
rubber band

I have lots of rubber bands. - Bir sürü paket lastiğim var.

paket listesi
pack list
paket menü
take-out menu
paket mod protokolü
(Bilgisayar,Teknik) packet mode protocol
paket modlu terminal
(Bilgisayar,Teknik) packet mode terminal
paket modu
packet mode
paket muhteviyatı
packing material
paket parçaları
pack bits
paket poliçes
(Sigorta) package policy
paket postanesi
parcel post office
paket postası
parcel post

Are you going to send this by parcel post? - Bunu paket postasıyla mı göndereceksin?

paket program
packaged software
paket program
radio, television package, packet
paket radyo
(Bilgisayar,Teknik) packet radio
paket servisi
takeout food
paket servisi olan
takeout
paket servisi olan restoran
takeaway
paket servisi olan restoran
takeout
paket seç
(Bilgisayar) select package
paket sicimi
bailing twine
paket sürücüsü
pack pusher
paket sıralaması
packet sequencing
paket taşı
(İnşaat) parquet stone
paket taşı
square paving stone
paket taşıma makbuzu
(Ticaret) parcel receipt
paket tur
package tour

Do you have a package tour? - Paket turunuz var mı?

paket tur
package tour, packaged tour
paket uçbirimi
(Bilgisayar,Teknik) packet terminal
paket uçbirimi
(Bilgisayar) packet mode terminal
paket uçbirimi
(Bilgisayar) packet-mode terminal
paket veri iletimi
packet data transmission
paket yapma
enwrapping
paket yapmak
to pack
paket yapmak
parcel up
paket yapılmış
enwrapped
paket yazılım
packaged software
paket yazılım comp
packaged software
paket yeri
parcels compartment
paket yinelendi
(Bilgisayar) packet repeated
paket yok
(Bilgisayar) no packet
paket yoklayıcı
(Bilgisayar) packet sniffer
paket çok büyük
(Bilgisayar) packet too big
paket çıkış çarkı
exit disc
paket önceliği
(Bilgisayar) packet priority
paket özelliği
(Bilgisayar) packet privacy
paket/sn
(Bilgisayar) packets/sec
bilinmeyen paket
(Bilgisayar) unknown package
Paket program
packet program
paket program
packed programme
paketler
Packages
bir paket filtreli sigara
A pack of filtered cigarettes
bir paket sigara rica ediyorum
I would like a pack of cigarettes
boş paket
null packet
giden paket/sn
(Bilgisayar) packets out/sec
ilave paket
(Askeri) plus package
koli/paket açmak
unwrap
kıymetli paket
(Kanun) value-parcel
uçakla gönderilen paket
air parcel
yerel paket
(Bilgisayar) local package
çok eşya içeren paket
multipack
üretim-paket
make/pack
ıki hamburger paket lütfen
Two hamburgers to go please
ıki paket lütfen
i'd like two packs please
ıki paket sade çikolata rica ediyorum
I would like two bars of plain chocolate
Türkçe - Türkçe
(Atasözü) kalça
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
Dolu (toplu taşım aracı)
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne: "Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu."- M. Ş. Esendal
Yiyecek, ilaç gibi şeylerin kâğıda sarılarak veya bir kutuya konularak satışa hazır duruma getirilmiş belli bir miktar
Bir ambalajın içinde kullanıma sunulan mal, eşya ya da yiyecek maddesi
paket etmek
Paketlemek
paket program
Banda veya filme alınıp gerektiğinde radyo ve televizyonda yayımlamak için hazırlanmış program
paket taşı
Dört köşe yontulmuş kaldırım taşı
paket tur
Bir veya birden fazla yere yönelik olarak düzenlenen ulaşım, konaklama gibi ihtiyaçları kapsayan tur
İngilizce - Türkçe

paket teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

package paket, koli; bohça; ambalajlama; paketleme makinesi; koli; paket program
paketlemek, ambalajlamak
paket