Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Tom oldukça çok şey yiyebilir.
- Tom can eat pretty much anything.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.