püskürt

listen to the pronunciation of püskürt
Türkçe - İngilizce
eruct
sputter
repulse

They failed to repulse our attack. - Saldırılarımızı püskürtmeyi başaramadılar.

{f} eructing
pulverize
{f} sputtering
{f} spraying

Tom is spraying his garden. - Tom bahçesine su püskürtüyor.

Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying. - Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.

{f} spray

Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying. - Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.

Tom is spraying his garden. - Tom bahçesine su püskürtüyor.

atomize
püskür
erupt

At least 31 people have been killed by the eruption. - Püskürme sonucu en az 31 kişi öldü.

Mount Etna has erupted, showering Sicily in volcanic rock. - Etna dağı püskürdü, Sicilya'ya volkanik kaya yağdırıyor.