O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
- Tom is very interested in American history.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr is interested in soccer.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.