overtime period

listen to the pronunciation of overtime period
İngilizce - Türkçe
mesai saati
Fazla mesai süresi
basketball
{i} basketbol

Mike Pazartesi basketbol çalışmaz. - Mike doesn't practice basketball on Monday.

Biz spor salonunda basketbol oynadık. - We played basketball in the gym.

basketball
{i} basket

Tom basket topunu çok iyi süremez. - Tom can't dribble a basketball very well.

Mike Pazartesi basketbol çalışmaz. - Mike doesn't practice basketball on Monday.

basketball
{i} basketbol, sepettopu
basketball
{i} basket topu

Tom basket topunu çok iyi süremez. - Tom can't dribble a basketball very well.

Tom basket topunu parmağında fırıl fırıl çevirdi. - Tom twirled the basketball on his finger.

basketball
{i} basketbol topu

Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin? - Can you spin a basketball on your fingertip?

İngilizce - İngilizce
overtime period

    Heceleme

    o·ver·time pe·ri·od

    Türkçe nasıl söylenir

    ōvırtaym pîriıd

    Telaffuz

    /ˈōvərˌtīm ˈpərēəd/ /ˈoʊvɜrˌtaɪm ˈpɪriːəd/