overcrowded; experiencing an abnormal accumulation (of blood, fluid, etc.)

listen to the pronunciation of overcrowded; experiencing an abnormal accumulation (of blood, fluid, etc.)
İngilizce - Türkçe

overcrowded; experiencing an abnormal accumulation (of blood, fluid, etc.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

congested
{s} sıkışık

Buradaki yollar sıkışık. - The roads here are congested.

congested
{s} tıklım tıklım

Buradaki yollar tıklım tıklım. - The roads here are congested.

congested
fazla dolu
congested
(Tıp) kan toplamış
congested
konjesyone  
congested
tıkanmış

Otoban binlerce arabayla tıkanmıştı. - The expressway was congested with thousands of cars.

congested
tıkalı
congested
kan veya su toplamış
congested
(Biyoloji) konjesyone
congested
{s} (Tıp) kan toplamış
congested
{s} kan hücum etmiş
congested
nefes alıp vermede zorluk çeken
congested
{s} tıkanık
congested
(Tıp) Kanla dolu, aşırı kanlanmış, konjesyon halinde
congested
{s} kan toplanmış
congested
{s} kalabalık
İngilizce - İngilizce
{s} congested
overcrowded; experiencing an abnormal accumulation (of blood, fluid, etc.)

    Heceleme

    overcrowded; ex·pe·ri·en·cing an ab·nor·mal ac·cu·mu·la·tion (of blood, fluid, etc.)