O bütün fakir insanların bacalarını düşürür ve çorapları taşmasına doldurur.
- He tumbles down all the poor people's chimneys, and fills up the stockings to overflowing.
Sağanak yağışlardan sonra, nehir kendi kıyılarının dışına taştı.
- After the heavy rains, the river overflowed its banks.
Stadyum, insanlarla taşıyordu.
- The stadium was overflowing with people.
Calculating 255+1 will overflow an eight-bit byte.