O seçkin genç bir kişiye rastladı.
- He came across an outstanding young person.
Tom seçkin bir iş yaptı.
- Tom did an outstanding job.
Bay Suzuki olağanüstü bir bilim adamıdır.
- Mr. Suzuki is an outstanding scientist.
Onun müzik için olağanüstü bir yeteneği var.
- He has an outstanding talent for music.
Yalnızlık tüm göze çarpan insanların kaderidir.
- Loneliness is the fate of all outstanding people.
Onun matematikteki yeteneği çok iyi.
- His ability in mathematics is outstanding.
10 dolarlık ödenmemiş bir borcum var.
- I have an outstanding debt of 10 dollars.
... outstandingly intelligent women, let's have them. ...