Sebep olmadan asla kızgın olmam.
- I'm never angry without reason.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
- There is no life without electricity and water.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
- Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.
O olmadan bunu yapamayız.
- We can't do this without him.
O olmadan bunu yapamam.
- I can't do this without him.
Onsuz yaşamayı öğrendim.
- I learned to live without her.
Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor.
- Tom doesn't think Mary can live without him.
Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
- I couldn't have done that without your help.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
- I'd never borrow anything of yours without asking first.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.