Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
- There is no life without electricity and water.
Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
- Farragut captured New Orleans without a fight.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm.
- I thought I could do it without anybody's help.
O olmadan bunu yapamayız.
- We can't do this without her.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
Onsuz yaşamayı öğrendim.
- I learned to live without her.
Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim.
- Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
- I'd never borrow anything of yours without asking first.
Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
- I couldn't have done that without your help.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.