outside; to the outside; outside of; lacking; externally

listen to the pronunciation of outside; to the outside; outside of; lacking; externally
İngilizce - Türkçe

outside; to the outside; outside of; lacking; externally teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

without
olmadan

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi. - Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without him.

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

without
onsuz

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim. - Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
İngilizce - İngilizce
without
outside; to the outside; outside of; lacking; externally