Herkes dışarıya koştu.
- Everyone rushed outdoors.
Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
- Apply sunscreen before you go outdoors.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Tom açık havada olmayı sevdi.
- Tom loved being outdoors.
Tom açık havayı çok seviyor.
- Tom loves being outdoors.
Gençken açık havada olmayı severdim.
- I loved being outdoors when I was younger.
Bizim açık havada bir partimiz vardı.
- We had a party in the open.
Günü açık havada geçiririz.
- We spent the day in the open air.
Polis Danı açıkta izledi.
- Police followed Dan in the open.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
- Today, we have to sleep outdoors.
Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
- Nobody wants to work outdoors on a cold day.