out-of-tune

listen to the pronunciation of out-of-tune
İngilizce - Türkçe
akortsuz
uyumsuz

Tom'un evinin içindeki piyano uyumsuz. - The piano in Tom's house is out of tune.

O uyumsuz şarkı söylüyor. - She sings out of tune.

akordu bozuk
akortsuz

Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu. - The piano was out of tune; it sounded very bad.

Tom her zaman akortsuz şarkı söyler. - Tom always sings out of tune.

ahenksiz

Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl. - Even if you sing out of tune, join us.

geçimsiz
akortu bozuk
İngilizce - İngilizce
not in agreement, especially in musical pitch

The violins go out of tune in damp weather.

sing not in the proper musical key; be adjusted improperly, be out of key