I arrived in Kobe around two thirty.
- Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
The White family will arrive in Tokyo at ten thirty.
- White ailesi Tokyo'ya on otuzda varacak.
The bridge is thirty meters in width.
- Köprünün eni otuz metre.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.