ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
Türkçe - İngilizce
come out

The stars come out at night. - Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.

Dreams always come out differently. - Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.

{f} surfacing
arisen

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

This question has often arisen. - Bu soru sık sık ortaya çıktı.

arose

Then arose the question of where we were to get the necessary machinery. - Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.

The earliest civilizations arose in Mesopotamia. - En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.

arise

Trade friction might arise between the two nations at any moment. - İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.

ortaya çık