ormanlaştırmak

listen to the pronunciation of ormanlaştırmak
Türkçe - İngilizce
to afforest
forest
afforest
orman
jungle

Tom used to live deep in the jungle. - Tom ormanın derinliklerinde yaşardı.

The voices coming from the jungle frightened the explorers. - Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.

orman
{i} forest

He lived alone in the forest. - Ormanda yalnız başına yaşadı.

Our artificial island isn't very well forested yet. - Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.

orman
{i} woods

Yesterday we were biking in the woods. - Dün ormanda bisiklete biniyorduk.

They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting. - Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

orman
wildwood
orman
sylvan
orman
hurst
orman
forestry

He has a degree in forestry. - Onun ormancılıkta bir diploması vardır.

Tom has a degree in forestry. - Tom, ormancılık bölümünden mezun.

orman
forrest
orman
the jungle
orman
forestal
orman
forest, wood
orman
greenwood
ormanlaştırma
afforestation
Türkçe - Türkçe
Orman durumuna getirmek
Orman
cengel
Orman
(Osmanlı Dönemi) MİHRAB
Orman
mesa
orman
Bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan; bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan: "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk."- M. Ş. Esendal
ormanlaştırma
Ormanlaştırmak işi
ormanlaştırmak