Tom oldukça tertipli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Biz daha organize olmalıyız.
- We should get more organized.
Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
- The new law should take a bite out of organized crime.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
- The speaker organized his lecture notes.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is organized, isn't he?
Tom genellikle oldukça düzenli.
- Tom is usually quite organized.
Sabahımı düzenlemek için yaklaşık yirmi dakikaya ihtiyacım var.
- I need about twenty minutes to organize my morning.
Zamanını düzenlemek zorundasın.
- You have to organize your time.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
- What method do you use to organize your files?
İşleri sergi organize etmektir.
- Their job is to organize exhibitions.
Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.
- Benjamin Harrison's campaign was well-organized.
Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.
- Ants have a well-organized society.
Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
- She tried to persuade him to organize a boycott.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- He is playing an important role in our organization.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
Organized crime has dramatically increased in our neighbourhood.
Organized crime is largely responsible for the nation’s illicit drug trafficking.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
- Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The festival was not well organised.
- Festival iyi organize edilmemiş.
The party was organized by Mac.
- Parti Mac tarafından organize edildi.
The new law should take a bite out of organized crime.
- Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
... Google Play for Education is organized by categories ...
... The content's organized into collections. ...