Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
- Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
- The meeting was arranged for next Sunday.
Onlar bir toplantı düzenlediler.
- They arranged a meeting.
Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
- I arranged catering for tomorrow's party.