Macbeth raised an army to attack his enemy.
- Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
- Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
When he was in the military, he conformed to the strict army rules.
- O askerdeyken, sıkı ordu kurallarına uydu.
My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
- Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
When he was in the military, he conformed to the strict army rules.
- O askerdeyken, sıkı ordu kurallarına uydu.
My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
- Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.