oranı

listen to the pronunciation of oranı
Türkçe - İngilizce
rate for
oran
ratio

The channel has low signal-to-noise ratio. - Kanal düşük sinyal-gürültü oranına sahip.

The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI. - Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

oran
{i} rate

Falling interest rates have stimulated the automobile market. - Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.

The unemployment rate went up to 5% because of the recession. - İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.

oran
proportion

The media blew the whole thing out of proportion. - Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu.

The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve. - Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.

orta seviyeli veri oranı
(Askeri) medium data rate
tekrar oranı
incidence
ölüm oranı
mortality
oran
(Biyoloji) quotient
oran
proportion; estimate; ratio, rate
doluluk boşluk oranı
(Bilgisayar,Teknik) duty cycle
örnekleme oranı
sampling rate
kâr oranı
spread
azalma oranı
(Gıda) subsidence ratio
azalma oranı
(Askeri) decay rate
azalma oranı
(Gıda) attenuation ratio
bahis oranı
(Pisikoloji, Ruhbilim) odds
bit hata oranı
(Bilgisayar) bit error rate
bit oranı
(Bilgisayar) bitrate
borç oranı
(Ticaret) debt ratio
cari faiz oranı
(Ticaret) current rate
debi oranı
flow rate
devir oranı
(Askeri) turnover
devrilme oranı
(Gıda) turndown ratio
doluluk oranı
(Turizm) occupancy rate
doluluk oranı
(Turizm) load factor
doluluk oranı
(Telekom) fill factor
doluluk oranı
(İnşaat) compactness ratio
efektif faiz oranı
effective interest rate
emme oranı
absorption ratio
emme oranı
absorption rate
faiz oranı
interest ratio
faiz oranı
(Bilgisayar) rate
faiz oranı
(Ticaret) coupon rate
genlik oranı
(Gıda) amplitude ratio
görüntü oranı
(Teknik,Televizyon) aspect ratio
hasar oranı
(Havacılık) damage ratio
hasar oranı
(Askeri) extent of damage
hasar oranı
(Sigorta) loss ratio
hasar prim oranı
(Sigorta) loss ratio
hasar-prim oranı
(Ticaret) loss ratio
hasta kabul oranı
(Askeri) admission rate
hisse senedi getiri oranı
(Ticaret) return on equity
izlenme oranı tv
(Bilgisayar) rating
kare oranı
(Bilgisayar) frame rate
kesme oranı
(Askeri,Otomotiv) cut off ratio
kupon oranı
(Ticaret) coupon rate
kıpırtı oranı
percent ripple
marjinal ikame oranı
(Ticaret) marginal rate of substution
nem oranı
humidity

It's difficult to breathe when humidity is high. - Nem oranı yüksek olduğunda nefes almak zordur.

You can use a psychrometer to measure relative humidity. - Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.

nitelik oranı
(Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) quality factor
okuma oranı
(Bilgisayar,Teknik) read rate
oran
(Ticaret) margin
oran
incidence
oran
(Kanun) quorum
oran
(Bilgisayar) zoom
oran
magnification
oran
rating
oran
(Bilgisayar) zoom to
oran
(Tıp) rate ratio
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market rate of interest
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market interest rate
piyasa faiz oranı
(Ticaret) market rate
poisson oranı
(İnşaat) poisson's ratio
poisson oranı
(Çevre) poisson ratio
risk oranı
risk ratio
sapma oranı
(Coğrafya) lapse rate
seks oranı
(Denizbilim) sex ratio
sigorta oranı
(Ticaret) insurance rate
tavan faiz oranı
(Ticaret) cap
uzunluk oranı
(Teknik,Televizyon) aspect ratio
verimlilik oranı
rate of yield
vites oranı
(Otomotiv) gear ratio
yenileme oranı
(Bilgisayar) refresh rate
zarar oranı
(Ticaret) loss ratio
çerçeve oranı
(Teknik,Televizyon) aspect ratio
çocuk ölüm oranı
(Ticaret) infant mortality
ölüm oranı
fatality
ölüm oranı
mortality rates
ücret oranı
(Ticaret) pay rate
üretim oranı
(Askeri) production rate
oran
measure

As a measure to prevent another period of inflation, our government has jacked up interest rates. - Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.

You can use a psychrometer to measure relative humidity. - Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.

asgari ödeme oranı
margin requirement ratio
aşılama oranı
vaccination rate
aşılama oranı
rate of vaccination
döviz kuru oranı
(Ticaret) exchange rate
hastalık oranı
morbidness
iç karlılık oranı
(Ekonomi) Internal Rate of Return (IRR)
iç verim oranı
(Ekonomi) Internal Rate of Return (IRR)
kaldıraç oranı
(Finans) Financial leverage ratio, gearing ratio

Total debt as a proportion of total assets. This is an indication of the extent to which a firm has to meet interest payments. If a firm suffering a downturn in its gross profits has high leverage, it could face insolvency.

okuma yazma oranı
Literacy rate

It can be hard to find skilled employers in southeast of Turkey where the literacy rate is low.

suç oranı
Crime rate
sıfır vergi oranı
(Ticaret) zero rate of duty
tanzim oranı
(Ticaret) rate of adjustment
topla oynama oranı
(Spor) possession
yıllık enflasyon oranı
Annual inflation rate
ölüm oranı
Death rate
ölüm oranı
Mortality rate
aktarma oranı
(Elektrik, Elektronik) transfer ratio
aktarma oranı
transfer rate
alan oranı
area ratio
alkol oranı yüksek bira
nog
amortisman oranı
(Ticaret) rate of depreciation
banyo oranı
(Teknik,Tekstil) bath ratio
banyo oranı
liquor ratio
banyo oranı
bath ratio, liquor ratio
basınç oranı
pressure ratio
bebek ölüm oranı
(Hukuk) infant mortality rate
bebek ölümü oranı
infant mortality rate
beher risk oranı
(Ticaret) class rate
beklenen aşma oranı
(Askeri) expected overtopping rate
beklenen net kar oranı
(Ticaret) expected rate of net profits
beklenen reel faiz oranı
(Ticaret) ex ante real rate of interest
besleme oranı
(Denizbilim) feeding rate
beslenme oranı
(Denizbilim) feeding ratio
bire sıfır oranı
one-to-zero ratio
birikim oranı
(Tıp) accumulation ratio
bit hata oranı
(Askeri) bit error ratio
bolluk oranı
abundance ratio
boşluk oranı
void ratio
dallanma oranı
branching ratio
darbe boşluk oranı
pulse-duty factor
delgileme oranı
punching rate
denetim oranı
control ratio
dengeli krip oranı
weighted creep ratio
depolama oranı
storage ratio
derinlik oranı
(Bilgisayar) depth ratio
derinlik oranı
depth of ratio
derişme oranı
ratio of concentration
dip-tepe noktası oranı
(Tıp) trough to peak ratio
disponibilite oranı
(Ticaret) cash ratio
doluluk oranı
(otel) occupancy
doruk sinyal gürültü oranı
peak SIR
doruk sinyal gürültü oranı
(Bilgisayar) peak snr (psnr)
doğum oranı
birthrate
doğum oranı
natality
dönem oranı
(Bilgisayar) rate per term
efektif döviz kuru oranı
(Hukuk) effective exchange rate index
efektif satış oranı
(Ticaret) effective selling rate
egzoz gazı akış oranı
(Otomotiv) exhaust gas flow rate
ekonomik aktivite oranı
(Hukuk) economic activity rate
emek maliyet oranı
(Ticaret) labor cost ratio
emek maliyet oranı
(Ticaret) labour cost ratio
emek sermaye oranı
(Ticaret) labor capital ratio
enerji oranı
(Havacılık) energy ratio
enflasyon oranı
(Hukuk) inflation rate, level of inflation
envanter stok yenileme oranı
inventory turnover
etken koruma oranı
(Ticaret) rate of effective protection
etkinlik oranı
activity ratio
faiz oranı
interest rate, rate of interest
faiz oranı
(Hukuk) interest rate
faiz oranı
bank rate
faiz oranı/nispeti
rate of interest
fare örnek oranı
mouse sample rate
filtre oranı
(Askeri) filtration rate
filtreleme setan oranı
cet rating filtration ability
fiyat oranı
(Ticaret) price ratio
frekans oranı
frequency ratio
gelir oranı
(Ticaret) income rate
gelir vergisi oranı
(Hukuk) income tax rate
genel ölüm oranı
(Denizbilim) overall mortality rate
genişleme oranı
ratio of expansion
genleşme oranı
expansion ratio
gerekli büyüme oranı
(Ticaret) warranted rate of growth
geribesleme oranı
feedback ratio
görüntü oranı
aspect ratio, picture ratio
görünüş oranı
aspect ratio
gümrük vergisi oranı
tariff rate
güncel ölüm oranı
(Denizbilim) actual mortality rate
gürültü oranı
noise ratio
hastalanma oranı
incidence of a disease
hata oranı
error rate
hata oranı
error rate, failure rate
hava-yakıt oranı
air-fuel ratio
hayal frekans oranı
(Elektrik, Elektronik,Teknik) image ratio
hazine bonosu faiz oranı
(Ticaret) treasury bill rate
hedeflenen enflasyon oranı
(Ticaret) targeted inflation rate
hedeflenen gelir oranı
(Ticaret) target return
hidrojen-subuğusu oranı
hydrogen water vapour ratio
hisse oranı
share proportion
hisse oranı
share percentage
hız oranı
velocity ratio
ilerleme oranı
feed ratio
iletkenlik oranı
conductance ratio
incelik oranı
(Fizik,Havacılık) fineness ratio
incelik oranı
sledge ratio
indirgeme oranı
reduction ratio
iptal oranı
(Havacılık) cancellation ratio
iskonto oranı
bank rate
istihdam-nüfus oranı
(Ticaret) employment-population ratio
ivme oranı
rate of acceleration
izlenme oranı
rating
izotop oranı
isotopic ratio
iş gücüne katılım oranı
(Hukuk) labour force participation rate
işletim oranı
operating ratio
işsizlik oranı
(Hukuk) unemployment rate
kalkınma oranı
(Hukuk) growth rate
karakter oranı
character rate
karışım oranı
mixing ratio
kaza oranı
(Kanun) accident rate
kaza tekerrür oranı
(Kanun) accident frequency rate
kazanç vergisi oranı
(Hukuk) profit tax rate
kitle oranı
(Askeri) mass ratio
klor oranı
(Askeri) chlorinity
klor oranı tayini
(Askeri) chlorinity determination
klor oranı yoğunluğu
(Askeri) chlorinity concentration
komisyon oranı
commission rate
kompresyon oranı
compression ratio
kontrast oranı
contrast ratio
kontrol oranı
control ratio
kredi oranı
(Hukuk) lending rate
kullanılabilirlik oranı
availability ratio
kullanılırlık oranı
availability ratio
kurşun oranı
lead content
kusurlu oranı
fraction defective
kuvvet oranı
(Havacılık) force ratio
kâr oranı
rate of profit
lease oranı
(Ticaret) lease rate
lider; düşük veri oranı
(Askeri) leader; low data rate
likidite oranı
(Ticaret) quick ratio
likidite oranı
(Ticaret) liquid ratio
İngilizce - İngilizce

oranı teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Oran
A male given name
Oran
given name, male
Oran
Port of Algeria
Oran
City (pop., 1998: 692,516), northwestern Algeria. Situated on the Mediterranean Sea, it is about midway between Tangier, Morocco, and Algiers. With the adjacent Mers el-Kebir, it is the country's second largest port. Founded in the 10th century by Andalusians as a base for trade with the northern African hinterland, it was held by the Spanish until 1708, when it fell to the Ottomans. It was devastated by an earthquake in 1790. In 1792 the Ottomans settled a Jewish community there. In 1831 it was occupied by the French, who established a modern port and naval base. In World War II (1939-45) it came under the control of the Allied Powers. Most of its European inhabitants left after Algerian independence in 1962. It is divided into a waterfront and the old and new city sections built on terraces above it
oran
a port city in northwestern Algeria and the country's 2nd largest city
Türkçe - Türkçe

oranı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

kaldıraç oranı
(Finans) Borcun öz sermayeye ya da toplam sermayeye oranıdır. Kaldıraç oranları, işletmenin kaynak yapısını gösterir ve işletmenin varlıklarının hangi kaynaklarla ne oranlarda karşılandığının görülmesini sağlar. Bu oranlar ile işletmenin uzun vadeli borçlarını ödeme gücü gibi mali yapısının durumu hakkında bilgi edinilebilinir
ORAN
(Osmanlı Dönemi) Biçim, tenasüb, endam
ORAN
(Osmanlı Dönemi) Tahmin, keşif
ORAN
(Osmanlı Dönemi) Ölçü, mikyas
Oran
nispet

Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor. - Suç oranı sürekli olarak artıyor.

benzeşim oranı
İki şeklin kenarlarının arasındaki oran
doğum oranı
Bir ülkedeki doğumların sayısal durumu
faiz oranı
Kredi işlemlerinin kısa, orta ve uzun vadeli olmasına, kredi tiplerine ve sermaye piyasası, para piyasası gibi piyasa biçimlerine bağlı farklılıklardan oluşan ve para sahibinin üretimden aldığı pay oranı
oran
İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
oran
iki şey arasındaki karşılıklı uygunluk
oran
İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp
oran
iki büyüklük arasındaki bağınt
oran
Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
oran
Albert Camus'nün yapıtlarında bolca söz ettiği, Cezayir'deki kent
oran
Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
oran
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet: "Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu."- N. Cumalı. İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp
oran
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
ölüm oranı
Bir ülkede toplam nüfus içindeki ölüm sayısının ortaya çıkardığı oran
oranı