or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed

İngilizce - Türkçe

or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

bridge

{i} köprü

Mülteciler köprünün altında saklandı. - Refugees hid under the bridge.

Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı. - A long time ago, there was a bridge here.

bridge

köprülemek

bridge

(Askeri) köprüüstü

bridge

kaptan köşkü

bridge

(Muzik) yaylı çalgılarda eşik

bridge

köprüyle birleştirmek

bridge

burun köprüsü

bridge

gözlük köprüsü

bridge

{f} köprü kurmak

bridge

köprü,v.köprü kur: n.köprü

bridge

(Tıp) Diş köprüsü, briç

bridge

bridge tournament briç turnuvas

bridge

iskambil briç

bridge

{f} köprü yapmak

Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir. - Apart from the cost, it will take long to build the bridge.

bridge

{i} briç

Onlar her boş zamanlarında briç oynarlar. - They play bridge every free moment.

Tom Mary'ye nasıl briç oynanacağını öğretmeye çalıştı. - Tom tried to teach Mary how to play bridge.

İngilizce - İngilizce

or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

bridge

Heceleme

or which forms a plat·form or stag·ing over which some·thing passes or I·s conveyed

Türkçe nasıl söylenir

ır hwîç fôrmz ı plätfôrm ır steycîng ōvır hwîç sʌmthîng päsız ır îz kınveyd

Telaffuz

/ər ˈhwəʧ ˈfôrmz ə ˈplatˌfôrm ər ˈstāʤəɴɢ ˈōvər ˈhwəʧ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈpasəz ər əz kənˈvād/ /ɜr ˈhwɪʧ ˈfɔːrmz ə ˈplætˌfɔːrm ɜr ˈsteɪʤɪŋ ˈoʊvɜr ˈhwɪʧ ˈsʌmθɪŋ ˈpæsəz ɜr ɪz kənˈveɪd/