or so

listen to the pronunciation of or so
İngilizce - Türkçe
civarında

Orada yirmi civarında insan vardı. - There were twenty or so people there.

Neden altı civarında uğramıyorsun? - Why don't you come over around six or so?

yaklaşık

Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim. - I'll be back in twenty minutes or so.

Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim. - I'll be back in an hour or so.

kadar

Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın. - However hard you may study, you can't master English in a year or so.

Son treni kaçırırsak ne yapacağız? Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin? - What will we do if we miss the last train? How about waiting until morning at an internet café or somewhere else?

veya şöyle
falan

Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım. - I'll fix a sandwich or something for your lunch.

Sen bir polis falan mısın? - Are you a cop or something?

kadar, civarında, yaklaşık: It's twenty miles or so from here. Buradan yirmi mil kadar uzakta
öyle bir şey
filan
İngilizce - İngilizce
Roughly, approximately

It was about half full or so.

approximately, thereabout, more or less, give or take
(of quantities) imprecise but fairly close to correct; "lasted approximately an hour"; "in just about a minute"; "he's about 30 years old"; "I've had about all I can stand"; "we meet about once a month"; "some forty people came"; "weighs around a hundred pounds"; "roughly $3,000"; "holds 3 gallons, more or less"; "20 or so people were at the party"
or so

    Türkçe nasıl söylenir

    ır sō

    Telaffuz

    /ər ˈsō/ /ɜr ˈsoʊ/

    Etimoloji

    [ &r, 'or, Southern also ] (conjunction.) 13th century. Middle English, alter. of other, alteration of Old English oththe; akin to Old High German eddo or.