Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Bitirdin mi? Tam tersine, henüz başlamadım bile.
- Have you finished? On the contrary, I have not even begun yet.
Onun meşgul olduğunu sanıyordum ama tam tersine boştaydı.
- I thought he was busy, but on the contrary he was idle.
Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
- Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.