Tom plana karşı çıkıyor.
- Tom is opposed to the plan.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
O, sözleşmeye aykırıdır.
- That's against the contract.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- Lincoln opposed slavery.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
- Red, as opposed to green, is a sign of danger.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
... ROMNEY: Well, let's look at the president's policies, all right, as opposed to the rhetoric, ...
... But how do we know that's the bigger issue as opposed to it's ...