O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
Bazı değişiklikler yapma şansımız var.
- We have the opportunity to make some changes.
... in which we have the opportunity to start bringing down cost, as opposed to just ' ...
... their determination is ' is channeled, and ' and ' and they have an opportunity to ...