She promised to meet him at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
As long as you are with him, you can't be happy.
- Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
She promised to meet her at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
I'm sending her to California.
- Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
We celebrated our tenth wedding anniversary yesterday.
- Dün onuncu evlilik yıl dönümümüzü kutladık.
He is in the tenth grade.
- O, onuncu sınıfta okuyor.
Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
- Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.