one with whom marriage is designed; one who is betrothed; an affianced lover

listen to the pronunciation of one with whom marriage is designed; one who is betrothed; an affianced lover
İngilizce - Türkçe

one with whom marriage is designed; one who is betrothed; an affianced lover teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

intended
{s} müstakbel
intended
{s} istenilen

Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı. - It had an effect very different from the one intended.

intended
planlanmış
intended
{s} tasarlanmış

Bu benim için mi tasarlanmış? - Is this intended for me?

Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor. - Intended for children, the book entertains grown-ups.

intended
{s} yönelik

Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir. - This textbook is intended for foreign students.

Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır. - Books intended for young people will sell well.

intended
nişanlı (erkek veya kız)
intended
{f} planla

İşler planlandığı gibi gitmedi. - Things did not go as intended.

Şimdiye kadar ev ödevimi bitirtmeyi planlamıştım. - I'd intended to have my homework finished by now.

intended
amaçlanmış
intended
planlanan
intended
{f} planla: adj.planlana
intended
{s} kasti
intended
{s} kasıtlı
intended
{f} niyet et: adj.niyet edilen
intended
{s} nişanlı
intended
x niyet et/kastet/tasarla
İngilizce - İngilizce
intended