O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
- That athlete won three times in a row in this tournament.
Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
- I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.
Her öğretmen Ann'in iyi bir atlet olduğunu bilir.
- Every teacher knows that Ann is a good athlete.
Tom'un atlet ayağı var.
- Tom has athlete's foot.