one who participates in sports

listen to the pronunciation of one who participates in sports
İngilizce - Türkçe
atlet
athlete
{i} sporcu

Çok sayıda iyi sporculara karşı yarıştı. - She competed against many fine athletes.

Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam. - I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.

athlete
atlet

Tom'un atlet ayağı var. - Tom has athlete's foot.

Atlet her türlü sporda yükseldi. - The athlete excelled in all kinds of sports.

İngilizce - İngilizce
{i} athlete
One who participates
participator
one who participates
participant
one who participates in sports

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu pärtîsıpeyts în spôrts

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o pärˈtəsəˌpāts ən ˈspôrts/ /ˈhwʌn ˈhuː pɑːrˈtɪsəˌpeɪts ɪn ˈspɔːrts/