İngilizce - Türkçe
one who holds extreme views or advocates extreme measures teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- radical
- {s} kökten
- radical
- {s} köklü
O bir köklü değişiklikti.
-It was a radical change.
- radical
- aşırı
- radical
- esasi
- radical
- köktenci
- radical
- (değişiklik) köklü
- radical
- kök
Bu keşif alanı kökünden değiştirmek için potansiyele sahiptir.
-This discovery has the potential to radically change the field.
Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.
-His idea will radically alter our way of life.
- radical
- tabandan çıkan
- radical
- {i} kök işareti
- radical
- {s} köke ait olan
- radical
- (sıfat) kökten, köklü, köksel, köke ait olan, radikal, köktenci, kök halinde olan, kök
- radical
- (Tıp) Kimyasal kök, radikal
- radical
- {i} esas
- radical
- {i} köken
- radical
- kökten çıkan
- radical
- bir sayı veya niceliğin köküne ait
- radical
- {s} esaslı, köklü, kökten, radikal
- radical
- {s} köksel
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
one who holds extreme views or advocates extreme measures teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- radical
one who holds extreme views or advocates extreme measures
Heceleme
one who holds ex·treme views or advocates ex·treme meas·uresTürkçe nasıl söylenir
hwʌn hu hōldz îkstrim vyuz ır ädvıkıts îkstrim mejırzTelaffuz
/ˈhwən ˈho͞o ˈhōldz əkˈstrēm ˈvyo͞oz ər ˈadvəkəts əkˈstrēm ˈmeᴢʜərz/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈhoʊldz ɪkˈstriːm ˈvjuːz ɜr ˈædvəkəts ɪkˈstriːm ˈmɛʒɜrz/
Resimler
Favoriler