Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.
- Tom would like to become a simultaneous interpreter.
Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as interpreter at the meeting.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Tom Mary'yi bir çevirmen olarak işe aldı.
- Tom hired Mary as an interpreter.