one who enacts a certain policy action

İngilizce - Türkçe

one who enacts a certain policy action teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

actor

{i} oyuncu

Charlie Chaplin bir oyuncudur. - Charlie Chaplin is an actor.

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. - I don't think he's a great actor.

actor

{i} erkek oyuncu

Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı. - Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.

Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum? - Do I look like an actor?

actor

{i} aktör

O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu. - He became the finest actor on the American stage.

O bir aktör ile birlikte resim çektirdi. - She had a picture taken with an actor.

actor

{i} katılımcı

actor

yapan kimse

actor

bir olayda yer alan kimse

actor

(Sosyoloji, Toplumbilim) fail

actor

(Sosyoloji, Toplumbilim) edimci

İngilizce - İngilizce

one who enacts a certain policy action teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

actor

İlgili Terimler

One who enacts

enactor

Heceleme

one who enacts a cer·tain pol·i·cy ac·tion

Türkçe nasıl söylenir

hwʌn hu înäkts ı sırtın pälısi äkşın

Telaffuz

/ˈhwən ˈho͞o ˌəˈnakts ə ˈsərtən ˈpäləsē ˈaksʜən/ /ˈhwʌn ˈhuː ˌɪˈnækts ə ˈsɜrtən ˈpɑːləsiː ˈækʃən/