one who bets or lays a wager

listen to the pronunciation of one who bets or lays a wager
İngilizce - Türkçe

one who bets or lays a wager teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

better
daha iyi

Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir. - This is a good book, but that is better.

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir. - A laptop is better than a desktop.

better
ıslah olmak
better
yakşırak
better
daha iyi bir hale gelmek
better
daha yakşı
better
{i} üstünlük
better
kötü de olsa
better
better and better gittikçe dahabe better off daha iyi durumda olmak
better
{f} geliştirmek

Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım. - I'm prepared to do anything to better myself.

İngilizceni geliştirmek istiyorsan onun konuşulduğu ülkelere gitsen iyi olur. - If you are to improve your English, you had better go to countries where it is spoken.

better
(zarf) daha iyi şekilde, daha iyi, iyisimi
better
(isim) daha iyisi, üstün kimse
better
anca beraber kanca ber
better
daha çok

Ben kahveyi daha çok severim. - I like coffee better.

Ben vokal müziği enstrümantal müzikten daha çok severim. - I like vocal music better than instrumental music.

better
{f} geçmek
better
for better or for worse iyi de olsa
better
{s} (good ve well'in üstünlük derecesi)
better
{f} daha iyi yapmak

Tom bir sonraki sınavda daha iyi yapmak zorunda yoksa benim dersimde başarısız olacak. - Tom has to do better on the next test or he'll fail my class.

Dünyamızı daha iyi yapmak için çalışalım. - Let's try to make our world better.

better
daha iyi şekilde

Daha iyi şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz. - We know we can do better.

O zamanlar gerçekten daha iyi şekildeydim. - I was in better shape back then.

better
daha güzel

Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz? - Instead of deleting your sentences, how about making them better?

Mary sadece daha güzel değil fakat Alice'den daha iyi notlar alır. - Mary isn't only prettier, but she gets better grades than Alice.

İngilizce - İngilizce
better
one who bets or lays a wager

    Heceleme

    one who bets or lays a wa·ger

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu bets ır leyz ı weycır

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o ˈbets ər ˈlāz ə ˈwāʤər/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈbɛts ɜr ˈleɪz ə ˈweɪʤɜr/