Dedektör bir şey tespit etti ama ben onun ne olduğunu bilmiyorum.
- The detector has detected something, but I don't know what it is.
Gerçekten iyi bir yangın dedektörü almak istiyorum.
- I want to buy a really good smoke detector.
Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.
- Her chastity belt set off the metal detector at the airport.