one used for making an aromatic tea or tisane; a tea mixture

listen to the pronunciation of one used for making an aromatic tea or tisane; a tea mixture
İngilizce - Türkçe

one used for making an aromatic tea or tisane; a tea mixture teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

species
canlı türü
species
{i} çeşit

Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir. - Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.

species
(Latin) ferden tayin olunan mal
species
tür

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi. - This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.

species
görünüş the species insan
species
türler

Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi. - This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.

O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır. - It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change.

species
dış görünüm
species
ve çoğ
species
{i} ortak özellikleri olan grup
species
{i} cins
species
{i} aşai rabbani ayinindeki ekmek ve şarap
species
hayal
species
{i} (çoğ. spe.cies) biyol. tür
species
şekil
İngilizce - İngilizce
species
one used for making an aromatic tea or tisane; a tea mixture