one under age, the second proposition, a beautiful bird of the east indies

listen to the pronunciation of one under age, the second proposition, a beautiful bird of the east indies
İngilizce - Türkçe

one under age, the second proposition, a beautiful bird of the east indies teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Azınlık haklarını korumalıyız. - We have to stand up for minority rights.

Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa. - I wish there were more minority languages in Tatoeba.

minor
ufak

Ufak detaylar hakkında endişelenme. - Don't worry about the minor details.

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

Bu sadece küçük bir başarısızlık. - It's only a minor setback.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor. - The law prohibits minors from smoking.

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir. - In Germany you're a minor if you're younger than 18 years old.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
İngilizce - İngilizce
{n} minor
one under age, the second proposition, a beautiful bird of the east indies

    Heceleme

    one un·der age, the sec·ond proposition, a beau·ti·ful Bird of the east In·dies

    Telaffuz