one of the choices which can be made

İngilizce - Türkçe

one of the choices which can be made teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

option

{i} seçenek

Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu. - Tom asked if there were any other options.

Tom seçeneklerini düşündü. - Tom considered his options.

option

(Bilgisayar) seçeneği

ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak. - In the U.S., you have the option, when you enter a restaurant, to sit in the smoking or non-smoking section.

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

option

seçilen şey

option

seçme hakkı

option

tercih hakkı

option

tercih

Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor. - Layla prefers the second option.

option

oy

option

aksam, seçenek

option

şık

Biz burada çok fazla şıklara sahip değiliz. - We don't have a lot of options here.

Ben iki şıklar arasında seçtim. - I chose between two options.

option

(isim) opsiyon, seçme hakkı, seçenek, tercih, alıcıya tanınan süre

option

option day cevap günü

option

{i} seçme

Seçmek için sadece üç seçeneğin var. - You have only three options to select.

option

seçilecek şey

option

satın alma veya başkasına bırakma hakkı

option

{i} alıcıya tanınan süre

İngilizce - İngilizce

one of the choices which can be made teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

option

Heceleme

one of the choices which Can be made

Türkçe nasıl söylenir

hwʌn ıv dhi çoysız hwîç kın bi meyd

Telaffuz

/ˈhwən əv ᴛʜē ˈʧoisəz ˈhwəʧ kən bē ˈmād/ /ˈhwʌn əv ðiː ˈʧɔɪsəz ˈhwɪʧ kən biː ˈmeɪd/