İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
- People should be honest with one another.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Birbirimize yardımcı olduk.
- We helped one another.
Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- Alan Tate and I looked at one another for a while.
İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
- People should love one another.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
- Tom and Mary depended on one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.