Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- She bought articles of clothing one after another.
Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.
- Stock prices declined for five consecutive days.
On gün peşpeşe yağmur yağdı.
- It snowed for ten consecutive days.
Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Layla was sentenced to two consecutive life sentences.
Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.
- Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- Alan Tate and I looked at one another for a while.
Birbirimize yardımcı olduk.
- We helped one another.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
- People should love one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.