one's stated opinion or input into a discussion

listen to the pronunciation of one's stated opinion or input into a discussion
İngilizce - Türkçe

one's stated opinion or input into a discussion teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

say
{f} söylemek

Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor. - What she wants to say just adds up to a refusal.

Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur. - It is hard to say which car is nicer.

say
{i} söz sırası
say
söyle

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

Lütfen onu İngilizce olarak söyle. - Please say it in English.

say
tutmak
say
{i} son söz

Tom senin son söze sahip olduğunu söyledi. - Tom said you have the final say.

Ne yazık ki, Tom bununla ilgili son sözü söyleyen kişi değil. - Unfortunately, Tom isn't the one who has the final say on this.

say
{f} bildirmek

Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi. - I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.

say
(isim) söz, laf, son söz
say
{f} okumak (dua)
say
{f} farzetmek
say
{f} demek

Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese. - I wish she wouldn't pussyfoot about it and just say what she means.

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

say
{f} etmek (dua)
say
etmek okumak bildirmek
say
{f} varsaymak
say
{f} (said) demek, söylemek
say
{i} denilen şey, söz
say
{f} tekrarlamak

Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın. - If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.

İngilizce - İngilizce
say

Above all, however, we would like to think that there is more to be decided, after the engines and after the humans have had their says.

one's stated opinion or input into a discussion

    Heceleme

    one's sta·ted o·pin·ion or in·put in·to a dis·cus·sion

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌnz steytıd ıpînyın ır înpût întı ı dîskʌşın

    Telaffuz

    /ˈwənz ˈstātəd əˈpənyən ər ˈənˌpo͝ot əntə ə dəˈskəsʜən/ /ˈwʌnz ˈsteɪtəd əˈpɪnjən ɜr ˈɪnˌpʊt ɪntə ə dɪˈskʌʃən/