Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

one's expression or countenance

listen to the pronunciation of one's expression or countenance
İngilizce - Türkçe

one's expression or countenance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cheer
{f} neşelendirmek

Seni neşelendirmek istiyorum. - I want to cheer you up.

Çocuk muhtemelen ebeveynlerini neşelendirmek için yalan söyledi. - The boy told a lie, probably to cheer up his parents.

cheer
neşe

Neşelen! Yakında her şey iyi olacak. - Cheer up! Everything will soon be all right.

Neşelen! Bizi kurtaracaklarından eminim. - Cheer up! I'm sure we'll be saved.

cheer
şenlendirmek
cheer
Cheer up Keyfine bak Gecmiş olsun !
cheer
tempo ile bağırarak taraf tutmak
cheer
{i} yiyecek erzak
cheer
{f} (sözle) tezahürat yapmak
cheer
teşvik
cheer
memnun etmek
cheer
{i} neşelendiren şey
cheer
bağırış
cheer
{f} ferahlamak
cheer
destekleyici şekilde bağırmak
cheer
{i} sevinç çığlığı
cheer
(fiil) alkışlamak, keyiflendirmek, neşelendirmek, teşvik etmek, teselli etmek, avutmak, ferahlamak, sevinçle bağırmak, neşeli sesler çıkarmak
cheer
(isim) alkış, sevinç çığlığı; teselli; tezahürat; avuntu, neşelendiren şey, keyif, neşe; huy, mizaç; yiyecek erzak; misafirperverlik
cheer
{i} avuntu
cheer
{i} huy

Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur. - My mother is carefree, cheerful and good-natured.

cheer
{i} teselli

Tom'un biraz teselliye ihtiyacı var. - Tom needs a little cheering up.

O ona yarın asılacaksın dedi. Bunu duymak kesinlikle onu teselli etmedi. - They told him: Tomorrow you are to be hanged. Hearing that did not exactly cheer him.

İngilizce - İngilizce
cheer
one's expression or countenance

    Heceleme

    one's ex·pres·sion or coun·te·nance

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌnz îkspreşın ır kauntınıns

    Telaffuz

    /ˈwənz əkˈspresʜən ər ˈkountənəns/ /ˈwʌnz ɪkˈsprɛʃən ɜr ˈkaʊntənəns/