one's mother and father

listen to the pronunciation of one's mother and father
İngilizce - Türkçe

one's mother and father teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

parents
anne ve baba

Onun anne ve babasına büyük sevgisi var. - She has a great affection for her parents.

O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı. - She wrote to her parents at least once a week.

parents
ebeveyn

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı. - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.

parents
ebeveynler

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

parents
ana baba

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

Tom hastalıklı bir çocuktu ve ana babası tarafından şımartılmıştı. - Tom was a sickly child and was mollycoddled by his parents.

İngilizce - İngilizce
parents
one's mother and father

    Heceleme

    one's moth·er and Fa·ther

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌnz mʌdhır ınd fädhır

    Telaffuz

    /ˈwənz ˈməᴛʜər ənd ˈfäᴛʜər/ /ˈwʌnz ˈmʌðɜr ənd ˈfɑːðɜr/