İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
- I'll never forget your kindness as long as I live.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Bana yerinizi vermeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to give me your seat.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
- Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .