one's chance to make a move in a game having two or more players

listen to the pronunciation of one's chance to make a move in a game having two or more players
İngilizce - Türkçe

one's chance to make a move in a game having two or more players teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

turn
açmak

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı. - But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.

Haberleri açmak istemiyorum. - I don't want to turn on the news.

turn
{f} dön

Sana sağa dönmeni emrediyorum - I order you to turn right.

Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner. - The leaves of the trees turn yellow in fall.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

turn
dönmek

Eğer doğru hatırlıyorsam, sanırım bir sonraki köşede sola dönmek zorundayız. - If I remember correctly, I think we have to turn left at the next corner.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We're going to have to turn back.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Şarkı söyleme sırası senin. - It's your turn to sing.

Odayı temizleme sırası benimdi. - It was my turn to clean the room.

turn
katlamak
turn
dönemeç
turn
{i} dönüş

Saçları beyaza dönüştü. - His hair has turned white.

Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür. - Modern science has turned many impossibilities into possibilities.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
İngilizce - İngilizce
turn
one's chance to make a move in a game having two or more players

    Heceleme

    one's chance to make a move in a game ha·ving two or more players

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌnz çäns tı meyk ı muv în ı geym hävîng tu ır môr pleyırz

    Telaffuz

    /ˈwənz ˈʧans tə ˈmāk ə ˈmo͞ov ən ə ˈgām ˈhavəɴɢ ˈto͞o ər ˈmôr ˈplāərz/ /ˈwʌnz ˈʧæns tə ˈmeɪk ə ˈmuːv ɪn ə ˈɡeɪm ˈhævɪŋ ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈpleɪɜrz/