ondan

listen to the pronunciation of ondan
Türkçe - İngilizce
from it

What history teaches us is that men have never learned anything from it. - Tarihin bize öğrettiği şey insanların ondan bir şey öğrenmemiş olmasıdır.

I'll take from it what I wish. - İstediğimi ondan alacağım.

from him

It was wise of you to keep away from him. - Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.

They haven't heard from him in a long time. - Ondan uzun zaman haber alamadılar.

therefrom
from her

I hope it won't be long before I hear from her. - Çok geçmeden ondan haber alacağımızı umuyorum.

Just when I was about to phone her, a letter arrived from her. - Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.

thereof
from him; from her; from it; for that reason
her

He's smarter than her. - O ondan daha akıllıdır.

I love you more than her. - Seni ondan daha çok seviyorum.

there of
o
that
ondan sonra
afterwards
ondan sonra
then

After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house. - Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.

All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave. - Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.

ondan sonra
after that

He led a hard life after that. - O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.

After that, he went home. - Ondan sonra, o, eve gitti.

ondan beri
thenceforward
ondan beri
since then
ondan beri
thenceforth
ondan dolayı
thence
ondan sonra
then, thereafter
ondan sonra
thereafter
ondan sonra
whereupon
ondan zarar gelmez
he is none the worse
o
the
o
he
o
it
o
she
o
him
o
her
o
oh
o
that; those
o
he; she; it; that, those
o
such
ondan sonra
since

Tom has since apologized. - Tom ondan sonra özür diledi.

O
is she
o
to it
o
he he
o
is he
o
i.t
o
h.e
o
i t
biraz ondan rica ediyorum
I'd like some of that
biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
(Atasözü) All conflicts can be traced back to a quarrel between the haves and the have-nots
o
he; she; it
ondan sonra
next
ondan sonra
thenceforth
taştan yağ çıkar, ondan çıkmaz
(Konuşma Dili) It's easier to squeeze blood out of a turnip than to get money out of him
İngilizce - İngilizce

ondan teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

O
A blood type that lacks A or B antigens and may only receive transfusions of similar type O blood, but may donate to all (neglecting Rh factor). Synonym: universal donor
O
The number of overs bowled
O
American Library Association Abbreviation of octavo, a book size (20-25 cm)
O
Expression of earnestness or reverence, used before the name of a deity or revered person in impassioned speech
O
The English vocative particle (always in upper case), used for direct address in translations from languages which have the vocative case

O foolish Galatians, who hath bewitched you, that ye should not obey the truth, before whose eyes Jesus Christ hath been evidently set forth, crucified among you? -- Galatians 3:1.

o
The ordinal number fifteenth, derived from this letter of the English alphabet, called o and written in the Latin script
o
The fifteenth letter of the English alphabet, called o and written in the Latin script
o
Over
o
The name of the Latin script letter O/o
o
Variant of oh
o
Operator
o
The English vocative particle, used before a pronoun or the name of a person or persons to mark direct address

O foolish Galatians, who hath bewitched you, that ye should not obey the truth, before whose eyes Jesus Christ hath been evidently set forth, crucified among you? -- Galatians 3:1 (King James version).

o
Object, see SVO
o
A zero
o
{i} 15th letter of the alphabet; symbol for zero
o
{ü} oh! (expression of understanding); oh! (cry of surprise)
O
The symbol for the element oxygen
O
{i} nonmetallic diatomic element that is normally colorless odorless and tasteless and which is the most abundant element and is essential to life
o
dūfe; E
o
toft, tuft; tone, tune; number, F
o
bān; E
o
dove, AS
o
Etymologically, the letter o is most closely related to a, e, and u; as in E
o
Something shaped like the letter O; a circle or oval
o
An exclamation used in calling or directly addressing a person or personified object; also, as an emotional or impassioned exclamation expressing pain, grief, surprise, desire, fear, etc
o
a nonmetallic bivalent element that is normally a colorless odorless tasteless nonflammable diatomic gas; constitutes 21 percent of the atmosphere by volume; the most abundant element in the earth's crust
o
The letter came into the Greek from the Phœnician, which possibly derived it ultimately from the Egyptian
o
A shortened form of of or on
o
the blood group whose red cells carry neither the A nor B antigens; "people with type O blood are universal donors"
o
Among the ancients, O was a mark of triple time, from the notion that the ternary, or number 3, is the most perfect of numbers, and properly expressed by a circle, the most perfect figure
o
brecan to break; E
o
A cipher; zero
o
bone, AS
o
stān; E
o
the 15th letter of the Roman alphabet the blood group whose red cells carry neither the A nor B antigens; "people with type O blood are universal donors
o
stone, AS
o
nombre
o
One
o
bore, AS
o
O, the fifteenth letter of the English alphabet, derives its form, value, and name from the Greek O, through the Latin
o
broke, AS
o
A prefix to Irish family names, which signifies grandson or descendant of, and is a character of dignity; as, O'Neil, O'Carrol
o
The letter O, or its sound
o
the 15th letter of the Roman alphabet
o
beran to bear; E
Türkçe - Türkçe
O zamirinin çıkma durumu eki almış biçimi: "Ondan ayrılırken içimde çocukça bir sual beliriyordu."- A. Ş. Hisar. O sebeple
Onun tarafında olan (kimse)
O sebeple
O zamirinin çıkma durumu eki almış biçimi
o
Şaşma, beğenme gibi duyguları belirten seslenme sözü
O
(Hukuk) OL
o
Uzakta olan, hakkında konuşulan kimse veya şeyi belirtir: "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm."- N. Cumalı
o
Uzakta olan, hakkında konuşulan kimse veya şeyi belirtir
o
Teklik üçüncü kişiyi gösterir
o
Oksijen elementinin simgesi
o
Teklik üçüncü kişiyi gösterir: "Ben uyandığım zaman o gitmişti."- R. H. Karay. İki veya daha çok şeyden, daha önce sözü geçeni gösterir
O
Oksijen'in kısaltması
Ondan sonra
badehu
o
Başına getirildiği cümlenin anlattığı duyguyu belirtir
o
İki veya daha çok şeyden, daha önce sözü geçeni gösterir
İngilizce - Türkçe

ondan teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

o
{i} sıfır
o
{ü} ya
O
{i} O, İngiliz alfabesinin on beşinci harfi
o
{ü} hey
O
{k} Ocean, October
O
(Askeri) münhani şekli (contour pattern)
o
(isim) sıfır
O
ünlem Ey: O poet! Ey şair!
ondan