Bir zamanlar, her sabah koşardım. - At one time, I used to go jogging every morning.
Bir zamanlar, her sabah koşardım.
At one time, I used to go jogging every morning.
Bir zamanlar burada bir köprü vardı. - At one time, there was a bridge here.
Bir zamanlar burada bir köprü vardı.
At one time, there was a bridge here.