once, one time before; simultaneously, at the same time

listen to the pronunciation of once, one time before; simultaneously, at the same time
İngilizce - Türkçe

once, one time before; simultaneously, at the same time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

at one time
bir zamanlar

Bir zamanlar, her sabah koşardım. - At one time, I used to go jogging every morning.

Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız. - At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.

İngilizce - İngilizce
at one time
once, one time before; simultaneously, at the same time