Mektup şimdi yanımda değil.
- I don't have the letter on me now.
Yanımda çok param yok.
- I don't have much money on me.
Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
- They're working on it.
Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
- After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
beers on me - biralar benden.
... disconnect from those people that you used to hang out with ...
... percent on his taxes when a lot of you are paying much higher. He's already taken that ...