on the top of it

listen to the pronunciation of on the top of it
İngilizce - Türkçe
üstüne üstlük
bir de
üstelik
on top of
-e ek olarak, -in yanı sıra, ile beraber: He's doing this on top of his regular job. Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor. He asked for a
on top of
ayrıca
on the top
üstte
on the top
üstünde

Kahvemi üstünde bol köpüklü severim. - I like my coffee with lots of foam on the top.

Senin burnunun üstünde krem ​​var. - You have cream on the top of your nose.

on the top
tepesinde

Dağın tepesinde bir kule vardı. - There was a tower on the top of the mountain.

Dağın tepesinde bir kale vardı. - There used to be a castle on the top of the mountain.

on top of
üstüne

Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy. - Put this book on top of the others.

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir. - A house is built on top of a solid foundation of cement.

on top of
-e ilaveten
on top of
-in yanı sıra
on top of
üstünde

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı. - Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.

Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı. - Tom hid the gun in the cookie jar on top of the refrigerator.

on top of
ile beraber
on top of
-e ek olarak
on top of
tepesinde

Dağın tepesindeki hava çok inceydi. - The air on top of the mountain was very thin.

Sen çan eğrisinin tepesindesin. - You're on top of the bell curve.

on top of
üstelik
on top of
in tepesinde
on top of
-e ek olarak, -in yani sıra, ile beraber: "He's doing this on top of his regular job. - Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor.", "She asked for a promotion, and on top of that she wanted a raise. - Terfiini istedi; bir de üstüne üstlük bir maaş artışı talep etti."
on top of it
üstüne üstlük
on top of
-in tepesinde
on top of it
üstelik
on top of it
bir de
İngilizce - İngilizce

on the top of it teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

on top of
Fully informed about, and in control of something; up to speed with

I have sorted out the problems and am now on top of the situation.

on top of
In addition to something else

. . and on top of all that, I got a puncture!.

on top of
Atop
on top of
over all of, over the surface of; in addition to
on the top of it

    Türkçe nasıl söylenir

    ôn dhi tôp ıv ît

    Telaffuz

    /ˈôn ᴛʜē ˈtôp əv ət/ /ˈɔːn ðiː ˈtɔːp əv ɪt/