O, tam uyumak üzereydi.
- He was just on the verge of going to sleep.
Tom ağlamak üzereydi.
- Tom was on the verge of tears.
Birçok böcek türleri yok olmanın eşiğindedir.
- Many species of insects are on the verge of extinction.
Babamın şirketi iflasın eşiğindedir.
- My father's company is on the verge of bankruptcy.